Evimizdeki yeni nefes; Miray...

Bir bebek gördüğümüzde bazen bir bebeğim olsa kime benzerdi nasıl bir şey olurdu diye düşünmekten kendini alamıyor insan. Bir kadın olarak benim de bebek deyince bebek gülüşleri ve uyuyan masum bebek fotoğrafları gözümde canlanıyor. Evet bebek sahibi olmak tüm bu güzel anları içeriyor ama çok daha fazlası var...

Bebek sahibi olacağını öğrendiğinde evde tatlı bir heyecan başlıyor. O dokuz ay bir türlü geçmek bilmezken sonradan o anları özlediğin oluyor. Sonuçta kaç tane çocuğun olacak...Bebeğiniz dünyaya geldiği andan itibaren her şey birden değişiyor. Şu annelik, babalık terapileri ne kadar yararlı oluyor bilmem ama geçenlerde bir ay arayla bebeğimiz olan çok yakın bir arkadaşımla konuşurken "o doğumdan sonraki ilk günlerdeki ruh halimiz neydi öyle! Biri bize böyle böyle olacak diye biraz bahsetseydi keşke" dedik. Belki ne kadar önceden bahsedilse de o andaki duygularınızı size yaşattırmaz ama bence özellikle sorumluluk almak ile ilgili sorunu olan kişiler önceden bir terapi görmeli :) 

Neyse bebeğimiz oldu peki bundan sonra neler yapmalıyız? Bu cevabı çok ta kısa olmayan bir soru. Ama bu deneyimde kendinize hep hatırlatmanız gerekecek cümle şu; "Güzel anlarından keyif al, zorlandığın anların geçici olduğunu unutma!" Gerçekten öyle. Bebekler çok hızlı büyüyorlar ve onların temposuna ayak uydurmak bazen zor olabiliyor. Fakat zor geçen gün ve geceleri unutuyorsun ama o neşeliyken neden biraz daha onunla oynamadım diye pişmanlık duyabiliyorsun. En azından ben öyle hissediyorum :) 

Olduğu gibi sevmek = Huzur

Bazen ne kadar yakınsan da ya da ne kadar beğensen de, sevdiğini onun senden ve diğerlerinden farklı olan yanlarından dolayı seversin.
Bu nedenle onu değiştirmeye hele de kendine benzetmeye çalışmamalısın...
Çünkü insan özellikle de kendinden sıkılabiliyor ama her gün bir yeni özelliğini tanıdığınız ve nedense her yeni bir kelimesinde onu daha çok sevdiğiniz kişiden hiç sıkılmazsınız.
Değiştirmeye çalışmayın!!
Onu ilk tanıdığınızda sizin ilginizi çeken yönleri, bırakın olduğu gibi kalsın kiiii onu ilk günkü gibi diğerlerinden farklı kılan yanını hiç unutmayın:)

Treking ve Oriyentiring

Spor aşk mıdır...Evet benim için öyle...Bir de devam ettirmeye imkan bulabilsem...Ankara'ya taşındığımda Türkiye Oriyentiring Federasyonunu ziyaret edeceğim Ankara'da olmanın yine yanları da var muhakkak. Üniversitede teknik olmayan seçmeli bir ders olarak tanıdım oriyentiring sporunu. Gerçekten çok eğlenceli ya da ben keyif aldım.Harita ve pusula ile açık alanda yön buluyorsunuz ve haritada işaretli yerlerdeki şifreleri topluyorsunuz. Yani hem koşuyorsunuz,hem hesaplıyorsunuz hem de eğleniyorsunuz.Bir sporda bu özellikleri arayanlara şiddetle tavsiye ediyorum. Badmintonu da çok sevmem ile birlikte sürekli düşünme,dikkat ve çaba gerektiren sporlara daha çok ilgi duyduğumu böylece anlamış oldum.

Kalite Mühendisliği...Büyük resmi görmek...

Kalite Mühendisliği...Entegre Yönetim Sorumlusu olarak çalıştığım süre içerisinde öğrendiğim ve kariyerimi odakladığım alan.Bir Kimya Mühendisi için nedir Kalite Mühendisliği? Bana göre mühendisliğin unutulmuş olan asıl anlamı . Bir ürünü en iyi şekilde nasıl üretirsin?
1.En iyi KALİTE de
2.Düşük maliyette.
3.İyi şartlarda.(İş ve İşçi Güvenliği ve Çevre Bilinci ile)
4.İyi bir imaj ile.
5.Sürekli gelişim ile.
...
Birçok özellik sıralayabilirim bir girdi-üretim-çıktı işlemi içerisinde. Yapılan işlerde bu şartların her birine ne kadar yaklaşabiliyoruz ya da ne kadar hesaba katarak ilerliyoruz bunlar değerlendirilmeli. Kalite Mühendisliğine Entegre Yönetim sisteminin kapsadıklarını da katıyor olabilirim. Belki de yaptığım her işe Entegre Yönetim çerçevesinden bakmak istiyorum. Yani bir tek bir bölüm ile bağlı kalmayarak sisteme bakmak istiyorum. Çünkü bence hangi bölümde çalışırsak çalışalım başarı tüm sistemi görmekten geçiyor. Hem de sen Kimya Mühendisliği bölümünden mezun olduysan sisteme bakmayı iyi bilmelisin. Ben Kalite Mühendisliğini sisteme yani resmin bütününe bakabilmeye en yakın meslek olarak görüyorum.

Kankalite'de her eğitim bir ayrıcalık...

https://www.facebook.com/Kankalite

Evet Kankalite'de her eğitim bir ayrıcalık...Profesyonel koçluk eğitimi House of Human'ın katkısıyla ayrıca güzel.Çok dinamik bir ekip,eviniz gibi rahat edebileceğiniz sıcak bir eğitim alanı ve birbirinden şeker ve işinde uzman eğitmenler vee Kankalite'nin kurucusu dünyalar tatlısı Handan Hanım...Anlatmak ile bitmez yani...Kişisel gelişim eğitimleri almak istiyorsanız ve Ankara'da eğitiminizi alma fırsatınız var ise sizi Kankalite'ye davet ediyoruz...:)

Jesus Jesus...

Kollarını açmış bizi bekliyorsun tüm ihtişamınla...Bu ihtişamı üzerinde bulunduğun topraklara da borçlusun aynı zamanda. Ah Rio ne müthiş bir yersin.Doğası,eğlencesi,tehlikesi ile İstanbul'da doğmuş büyümüş birine ana vatanını hatırlatıyorsun. Bundan mıdır seni bu kadar sevdim...Yine de Türkiye'de kaldı kalbim:)

Jungle in Rio

I love them=)
Biz 4 stajyer cebimizdeki son kuruşu harcayana kadar çıktık Brezilya keşfine.Üçümüz macera ve spor tutkunu ne garip garip yerlere gittik.Örneğin "Pico de Bandeira".Bir Ulusal Park.Tırmandık tırmandık ama aracımız olmadığı için tam turu bitiremeden geri dönmek zorunda kaldık. Parkın yakınındaki kasabada otobüs yok araç yok daha da kötüsü telefonlar çekmiyor.Al sana tam da macera. Neyse şuan bunları yazıyorsam demek ki bir şekilde dönebilmişim. Düzenli hayatıma başlamadan önce hayatım boyunca unutmayacağım bir deneyimdi. :)